Epey olmuş

Baktım, 1 aydır yazmamışım siteye. Nedenini bilmiyorum. Br türlü elim gitmedi. Bu arada tatiller oldu, bol bol deniz, güneş… Derken Duru Hanım’ın boyu, tatil boyunca yüzmekten  epeyce uzadı:)

Önceden yazıp word dosyasında tutuyorum yazıları. Yani yazmaya değil de siteye koymaya üşenmişim. Yazdıklarımı koyuyorum şimdi:

Bu, 16 Ağustos tarihli:

Duru yaz okuluna devam ediyor. Öğretmeni gittiğnden beri yan sınıfın öğretmeni ilgileniyor Duru’yla. Duru arada Tuba öğretmenini sorsa da Selda Hanım’dan da çok memnun ve çok seviyor.

Bu aralar okulda durumlar iyi maşallah. Severek gidiyor. Sanırım Selda öğretmenin de payı büyük. Sayesinde geçiş dönemini krizsiz atlattık.

Okulda okuma yazma hazırlık çalışmaları da yapılorlar. Geri dönüşünü hemen aldık. Pazartesi günü bir yarışma programı seyrediyoruz. Şıklar var, gidip şıkların hangisinin hangisi olduğunu okumaz mı? Üçgen, kare kelimelerini okudu resme. Dün de yine şıkları söylediklerinde hangi yazının hangisine ait olduğunu minik parmaklarıyla gösteriyor televizyon ekranından. Böyle giderse hemencik okur bu çocuk…

Saçlarını kestim bu arada. ben daha çok üzüldüm Duru’dan… Ama iyi de oldu, tatilde rahat ettik, hem daha kolay taranıyor. Güzel de oldu. Bunu da şöyle yazmışım:

Saçlar yukarı (17 ağustos)

Uzun süredir Duru’nun saçlarını biraz kısaltmayı düşünüyordum. Fikir olarak hazırdık. Duru da istiyordu. Neyse, cumartesi bana bir cesaret geldi. Doğduğundan beri ellememiştik saçlarına, upuzundu, yokandığında poposuna geliyordu. Uçlar iyice açılmıştı, sapsarı lüleler…

Neyse, oturttum önüme, kestim.

Ay fena oluyor insan, ama bunun sonu yok ki, uzadıkça uzuyor, uçlar da güneşten denizden iyice kırılmıştı. Elimde sarı lüleler kaldı…

Sonra yıkadım Duru’yu, banyodan sonra yamuk olan yerleri düzeltmeye çalıştım.

Fark ettim ki epeyce kesmişim, aldığım yer de o kadar çok durmuyordu oysa ki…

Güzel oldu ama, uçtaki sarılar gidince saç rengi de koyulaştı. Daha bir hacimli oldu. Büyük kız gibi  oldu:)

Pazar günü dışarı çıkacağız. At kuyruğu yaptım. Elledi, elledi anne topuz yapma dedi:) Eline saç gelmeyince topuz yaptım zannetti.

İlkten yadırgadım da sonra alıştım. O benden daha kolay kabullendi valla…

Tatilden önce iyi oldu, yıkatması kurutması zor oluyordu. Hâlâ kendimi teselli ediyorum sanırım:)

Böyleymiş hislerim:)

Bu arada okulda yeni bir arkadaşı vardı, Buğra’nın yerine, pek bir seviyordu. Şöyle yazmışım:

Dün akşam (20 ağustos) yatıyoruz yan yana. Baktım Yağız Efe’nin ismini heceliyor. “Aaa, Yağız Efe nasıl, güzel oynuyor musunuz” dedim. O da buruk bir ses tonuyla “hayır, o bana küstü” dedi. “Noldu ki” diye sordum, “bunu sana anlatamam” dedi:) Sonra sabah anlatırım dedi. Ben de “sabaha kadar ben çok merak ederim, uyuyamam” dedim. Tamam, tamam dedi, anlatmaya başladı. Seni sevmiyorum demiş kızıma. “Benim de kalbim kırıldı” dedi:( Üzüldüm. Ben de “Bugün sana bunu demesi yarın seni yine sevmeyeceği anlamına gelmez, hem belki morali bozuktur o anda” falan dedim. Bir sürü arkadaşın var dedim.

Kızımın kalbini kırmışlar da benim haberim yokmuş. Canım benim, ne de güzel ve açıkça ifade ediyor duygularını…

Yağız Efe’yle araları bozulmayaydı iyiydi:) Okula keyifle gidiyordu, onu kapıda karşılıyor, yanına falan oturuyordu. Bizimkinin de hoşuna gidiyordu bu durum.

Bakalım daha neler göreceğiz neler…

Bu arada nurtopu gibi bir arabamız oldu. En çok Duru sevindi bu duruma. Arabayı aldığımız gün dışarı çıkacağız “Oh bee, sonunda arabamız oldu, olmadığı zaman ben çok üzülüyordum” dedi:( Meğerse içleniyormuş yavrum.

Tatilde Didim’deydik yine, Palm Wings ‘e gittik. Bu kez memnun kalmadık. Ya ağustos’ta gittiğimizden ya da orayı da keşfetmişler ondan. Bilemedim, ama bildiğim bir şey varsa o da seneye buraya gitmeyeceğim. Tatil keyifliydi, ablamlarla daha da eğlenceli geçti. Özellikle İsmail Abi, Duru’nun tatildeki en iyi arkadaşı oldu.

Bunun dışında bu yaz Kumburgaz’a çok gittik. Duru pek memnun oldu bu durumdan. Halasıyla güzel vakit geçirdi.

Yüzmeyi de epey çözdü. Kollukla derinlere gitti babasıyla.

Yaz bitti maalesef artık. Havalar da soğudu, artık Fındıkzade yolları görünüyor bize.

Bu hafta sonu da Armutlu’ya gideceğiz, leyleği havada mı gördük ne?

Duru okula gidiyor, şimdilik iyi.

Öğretmen krizimiz mutlu sonla bitti. Olabileceğinin en iyisi, Kadriye öğretmen bizimle. Umarım bu yıl güzel geçer. Geçen yıl çok zorlamıştı.

Şimdilik bu kadar.

Arayı bu kadar açmamam dileğiyle…

 

 


Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir