Güneş, benim artık arkadaş değil de kardeşim dediğim Ebru’nun kızı. 6 Mart 2004 doğumlu. Doğduğu gün dün gibi aklımda. Yine karlı ve soğuk bir hava vardı dışarda, biz sabahın erken saatlerinde Avusturya Hastanesi’nin yolunu tutmuştuk.
Zaman o kadar çabuk geçiyor ki… İnsan böyle günlerde bunu daha iyi anlıyor. Ameliyathanenin kapısında, elimde fotoğraf makinesi heyecanla Güneş’in doğumunu bekleyip onu görür görmez titreyen ellerimle deklanşöre bastığımı sanki dünmüş gibi hatırlıyorum. Oysa üzerinden altı koca yıl geçmiş. Güneş şimdi neredeyse genç kız gibi, kocaman, akıllı, güzel bir insan oldu.
Gelelim bu minik hanımın doğum gününe. O gün erkenden kalktık. Duru’nun kahvaltısını yaptırdım. Sonra onu babasına verdim. Onların ikisi oynarken ben de dün hamurunu hazırlayıp dolaba koyduğum poğaçalarımı yaptım. Çok telaş olmasın diye cumartesiden kurabiyeleri de yapmıştım. Poğaçaları bitirince Duru’yu biraz uyuttum. O uyurken ben giyinip hazırlandım. Poğaça ve kurabiyelerimi paketledim. Duru’nun eşyalarını hazırladım. Çocukla dışarı çıkmak da çok zor oluyor. Yemeği, yedek kıyafeti, bezi, battaniyesi derken hiçbir detayı kaçırmamak gerekiyor. Duru uyanınca onu da hazırladım. Arzu teyzesinin daha o doğmadan, hatta cinsiyeti bile belli olmadan aldığı kırmızı-beyaz kareli elbisesini giydirdim. Saçına kırmızı beyaz benekli, kurdele toka taktım, çok şirin oldu.
Doğum günü partisi, Suadiye’de Curcuna Parti Evi’nde oldu. Güzel bir mekan, ne fazla abartılı ne de fazla sıradan. Animatör bir çocuk, Güneş ve arkadaşlarına oyunlar oynatıp eğlendirdi. Epeyce kalabalıktı. Duru ilk başta o kadar sesi, insanı yadırgasa da sonra hemen ortama adapte oldu. Çok da keyifli geçti.
İki saat babasının kucağında ayakta durdu. Saat 4 gibi kalktık, hem çok yorulmuş hem de uykusu gelmişti.
Günün sonunda Serhan’la bugünden ne kadar keyif aldığımızı konuştuk. Bizi bu kadar keyifli kılan, hem minik kızımızın neşeli ve bulunduğu durumdan memnun olması hem de ortamın da gerçekten eğlenceli olmasıydı.Duru hiç huysuzluk yapmamış, güzel güzel ablalarını abilerini seyretmişti. Umarım hep böyle uyumlu ve neşeli olur…
Böylece Duru ile bir doğum günü daha kutladık. Çok da keyif aldık. Sevgili Güneş’çiğim, akıllı laflım, küçük ama büyük insanım, iyi ki doğdun, umarım yüzün gibi bahtın da güzel olur…
9 Mart 2010