Cesaret cesaret…

Durucuk uzun süredir ayaklansa da tek başına cesaret edip yürüyemiyordu, yani yürüyordu da birkaç adım atıyordu… 9 Temmuz günü ilk kez daha cesaretliydi. Daha önceden elimizden tutup yürür, yürümek istemediğinde de hemen yere oturup emekleyiverirdi. O gün nolduysa cesaret geliverdi Durucuğa. Yerden eğilip top, oyuncak almalar, bütün salonu tek başına adımlamalar… Elimizden tutmayı da istemiyor artık, ensesinden, sırtından belli belirsiz tutuyor, daha doğrusu tutar gibi yapıyoruz, o da fıldır fıldır yürüyor maşallah.

Durum böyle olunca da hep yürümek istiyor artık.

Bu arada geçen haftaki huzursuzluğunun, gece ağlamalarının nedeni de belli oldu. Biz alt ön kesicilerin yanındaki dişleri beklerken dün bir baktım ki kocaman bir yan kesici beyazlamış. Zavallı, demek ki bütün huzursuzluğu ondanmış. Tabii bir de tatil dönüşü eve kapandı, 24 saat yanında olan anne ve babası yok. Bana trip yaptı geçen hafta, öyle ki beni sadece meme olarak görüyordu:) Buna çok üzülüyordum aslında, neyse ki hafta sonu bu durumu telafi ettim, yani etmeye çalıştım aslında. Aramız şimdi daha iyi… Bu iyilik hali ne kadar sürer bilemem…

Duru her söyleneni iyice anlıyor. Bir tek konuşamıyor. Annemle jimnastik yapıyorlarmış hafta içi. Ellerini kaldır deyince kaldırıyor, ayaklarını kaldır deyince kaldırıyor. Her istediğini “ıııh”la, işaret ederek ya da bakarak anlatıyor. Bir şeyi vermek istemeyince “vermem” diyor. Kendisi tam bir küçük şahsiyet oldu

Duru’nun cephesinden haberler şimdilik bu kadar.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir