Duru’yla bir süredir şu oyunu oynuyoruz. Özellikle emzirirken onunla konuşmayı seviyorum. Bu diyaloglardan biri şöyle:
Pınar: Benim bir tane kızım var, sarı saçlı, tombik, adı ne biliyor musun?”
Duru: Hı?
Pınar: Duru.
Diyalog bu şekilde, altı çizili olan yer değişiyor ama cümle kalıbı aynı. Mesela… elleri çok güzel, fındık, ayakları tombicik vs. gibi değişikliklerle aynı soru soruluyor ve ben de onun meme emerken bir yandan bana “hı” diyişine bayılıyorum.
Babasıyla da bu oyunu oynamaya başladılar sonra. Babası da soruyor aynı şekilde. Duru da cevabı öğrenmiş artık, çocuk sıkıldı tabii, olaya bir hareket kattı derhal. Artık “Hı?” diye cevap vermiyor, “Ben” diyor. Bütün o sıfatları hak eden, hak sahibi çocuk benim, anlayın artık diyor:)
Dün babasıyla konuşuyorlar.
Baba: Kızım nereye gideceğiz?
Duru: Atti.
Baba: Kimler var orda?
Duru: Dede.
Baba: Başka?
Duru: Anneanne
Baba: Başka kim var kızım?
Duru: ??
Diyalog burada sonlanıyor. Baktım bunlar güzel güzel konuşuyor, hoşuma gitti bu durum. Bizimki adam oldu da babasına laf yetiştiriyor.