Duru bana düşkün hâlâ. Bunun bedelini onun tüm kaprislerini çekerek ödüyorum:) Nedense nazı bana geçiyor. Bazen işim oluyor, babana git kızım biraz diyorum, gitmiyor. Sadece bilgisayar açıksa babayla vakit geçiriyor. Babayı oyun arkadaşı olarak görüyor, ona “Baba” diye seslenişi bile çok hınzırca.
Onun yemeğini yedirene kadar ben de ne yiyebilirsem, o kadar. Sonra elimden tutup odasına götürüyor ve orda oynamaya devam ediyoruz. Bazen zorluyor da beni, bir şey istiyor yapıyorum, bu sefer ağlıyor başka bir şey istiyor. Arada sesimi yükseltmezsem iyice artarak gidiyor bu huysuzluk. Bu dönem enteresan bir dönem… Kendi yemek istiyor mesela. Ben yedirmek istersem kızıyor. İyi güzel de önlük de istemiyor, çıkarıp atıveriyor, yemekten sonra genel bir temizlik yapıyoruz çaresiz.
Bugün annemle konuştum telefonda, “ağaç çiz” demiş, o da yuvarlak yapıp altına iki tane çubuk çizmiş. Keşke kayıt edebilseydik. Tesadüf mü bilinçli mi bilemedim ama o anı kaçırdığım için çok üzgünüm. Akşam deneyeyim bakayım, yapacak mı aynısını…