Bir oyun başlatmıştık Serhan’la. Amacımız birazcık İngilizceye aşina olmasıydı Duru’nun.
O da pek ilgilendi. Kendisi katılmaya başladı bir süre sonra.
Oyun basit. Mesela “Domates ne demek İngilizce?” diye soruyoruz. “Ne?” diye soruyor Duru da. Biz de İngilizce anlamlarını söylüyoruz. Bazen “aferim koçum bildin” diyor bize, dalga geçiyor sıpa:)
Öyle olunca şimdi birkaç kelimenin İngilizcesini öğrendi. Domates (tomeyto), yılan (sıneyt-k’leri söyleyemiyor:), çok uzak (faaar evey), kelebek (batırfılay), kedi (ket), köpek (dog) aklıma gelenlerden bazıları. Hevesli öğrenmeye… Kendi soruyor şimdi.
Belki bir kitap alıp onun üzerinden ilerlemeli. Ya da ilk kelimelerim kitabından yola çıkıp obje isimlerini öyle anlatmalı. Bakalım, yapacağız artık bir şekil…