Dinozorları seviyor, çok seviyor…
Çocukların dinozor sevgisi nereden kaynaklanıyor diye merak ediyorum. Yani, öyle böyle değil. Evde dinozor oyuncaklar, dinozor kitapları…
Geçen cumartesi günü de Forum İstanbul’a gittik. Murat da vardı, çok özlemiş Murat’ı. Çok da iyi anlaşıyorlar. Forum İstanbul’a gitmişken dinozorları görelim dedik, Jurrasic Land‘e gittik Girişte dinozor iskeleti koymuşlar, bir de dinozor maketi. Bu ikisini görünce içeri girmemek olmazdı.
İlk önce bir sürü dinozor iskeleti ve maketinin olduğu bir alana girdik. Bir de mağara yapmışlar, oraya çıkıp dinozor yumurtalarını görüyorsunuz. Sonra sizi başka bir bölüme alıyorlar. Araştırma-geliştirme laboratuvarı gibi bir şey kurgulamışlar. İlk önce bir odaya giriyorsunuz. Orada 4 boyutlu bir film seyrettiriyorlar. Bir araca binip dinozorların olduğu alana gidiyorsunuz. Sarsıntılı koltuklar, alttan hava üfleniyor, önünüze bir dinozor çıkıyor, kuyruğunu vuruyor falan. Film başlamadan önce Duru yanağımı okşayıp “Korkma anne, korkma” diye beni avutuyordu:) Neyse, film başladı, ben bile korktum, durumu sezdirmemek için konuştum sürekli Duru’yla:) Baktım bir ara korktu bu yavrucak, gözünü kapadım, sonra o da gözünü kapamaya devam etti. Neyse ki 5 dakika sürüyor Allahtan…
Sonrasında başka bölümlere götürüyorlar. Laboratuvar, hasta bir dinozorun tedavi edildiği ünite, yumurta ünitesi, etçil ve otçul dinozorların olduğu başka başka bölümler… Etçil dinozorların olduğu bölümde biraz korktu Duru, kucağımdan inmedi. Sürekli onların birer kocaman oyuncak olduğunu söyledim.
Jurrasic Land’deki bu gezi toplam 45 dakika sürüyor.
Bence keyifliydi. Duru için de öyle… Gezinin sonunda “Sadece kemikleri kalmış” deyip durdu:) Çocuklar için çok değişik, gidilip görülesi bir yer bence…
Duru sayesinde dinozorları da öğrendik. Triceratops, stegosaurus, T-rex, diplodocus, allosaurus… Bunların hiçbirini bilmezdim ben. Bazıları çok korkunç gerçekten. Bir yandan da korkar mı acaba diyorum ama hiç de öyle durmuyor.
Dün eve giderken küçük bir dinozorlu kitap daha aldım. Tübitak Yayınları’ndan. Çok sevdi, elinden düşürmedi. 10 kez okuduk belki.
Bir yandan da şunu düşündüm. Şimdiki çocuklar, en azından böyle büyük şehirlerde yaşayıp bu tip yerlere gidebilen “şanslı” çocuklar erken yaşlarda ne çok şeyle tanışıyor. Ve bizim çocukluğumuzdan bu yana ne çok şey değişti… O kadar “kaydedecek” şey var ki etrafta, o yüzden yeni nesil bu kadar zeki ve cin gibi…
İyi mi kötü mü bilmem ama Duru’nun dinozor sevgisi epey süreceğe benziyor… Biz de daha çok şey öğreneceğiz bu nesli tükenmiş, Duru’nun deyimiyle “devasa” hayvanlar hakkında:)