Allahtan 6 ayda bir. Daha sık olsa ne yapardım bilmiyorum.
1 hafta öncesinden Duru’yu doktora gideceğimiz konusunda yavaştan bilgilendirmeye başlamıştım. Israrla “hayır, gitmiycem, sevmiyorum” deyip durdu. Zorlu geçeceği belliydi.
Geçen sefer kustuğu için bu kez kendime de yedek kıfayet almayı akıl ettim. Hazırlıklar tamamdı.
Randevu, cumartesi saat 11.10’da idi. İçeri girer girmez tedirginlik başladı.
Sonra odaya aldı bizi asistan. Zar zor ikna edip tarttım. 16,9 kg geldi, boyunu ölçmeye zor ikna ettim fakat bu sefer de hemen kaçıverdi, sanki 98 cm gibiydi.
Gülbin Hanım geldi içeri ve o an her şey daha da zorlaştı. Kucağımdan inmedi, bağırarak ağladı. Zar zor kucağımda muayene etti. Ben ellerini, babası başını tuttu da ağlaya bağıra kulağına baktı. Ağzını açtırmak zor oldu, biraz sert çıkışınca susup mecbur ağzını açtı. İstemedim ama mecbur kaldım:(
Muayene bitince içini çeke çeke hıçkırıyordu:( Her şey normal. Yalnız bel ağrısından bahsettik, zaman zaman yere yatıp uzanıyor, idrar tahlili istedi. Bir de göz doktoruna gitmek gerekiyor, kontrol zamanı gelmiş.
Diğer kontrol 3 ay sonra. Bilmiyorum nasıl olacak?
Bu etap ite kaka bitti, sonrakini düşünmek için daha çok vaktimiz var…