Doktor kontrolüne gitmiştik herhalde 2-3 hafta oluyor. Zorlu bir kontroldü, zira bir türlü doktoruyla barışamayan Duru bu kez de yapacağını yapmıştı.
Gülbin Hanım, Duru için bir oyun grubunun iyi olacağını, en kısa zamanda onu böyle bir faaliyete başlatmamızı söylemişti.
Ben de araştırdım ve saatleri nedeniyle Gymboree Koşuyolu’nun uygun olduğuna karara verdim.
10 gün önce, cumartesi randevu alıp götürdük Duru’yu. Müzik sınıfı iptal edilmişti, o nedenle elişi dersine katıldık.
Önce gitmek istemedi, yabancıladı ortamı. Sonra oturtmaya ikna ettim. Orada bir tane timsah vardı, “oyuncak da bizimle otursun” diyerek masaya oturttuk.
Biz biraz geç gitmiştik. Çocuklar boya yapmışlardı. Sıra oyun hamurundaydı. Bir şeyler yaptık.
Yere oturdu tüm çocuklar. Herkes hem dinleyecek hem de bisküvi yiyecekti. Bisküvi “Ülker Hero Baby” idi, eksi not aldı benden. Ben hiçbir zaman evime sokmadım bu bisküvileri, kendi tercihim. Bu bisküvilerin zararlı olduğunu artık cümle alem biliyor. Böyle bir kurumun nasıl olup da buna duyarsız kalabildiğini anlayamadım ben. Allahtan 2 tane yedi Duru, daha yiyecekti de “ben sana sonra bizim bisküvimizden veririm” diyerek ikna ettim.
Neyse sonra 1-2 aktivite daha yaptırdılar. Kum havuzu diye bir kutu var, onu açtılar. İçinden bir sürü oyuncak vs. çıktı. Tabii ki dinozor da, Duru hemen dinozorları sahiplendi, başka talibi de olmadı zaten:) Dinozor isimlerini de söyleyince şöyle bir baktılar. İnsan da bir garip oluyor:)
Elişi dersinden sonra biraz ara verildi. Sonra aşağıya indik. Aktivite saati başlıyordu.
Aktivite öğretmeni İngilizce bir şarkıyla başladı derse. Bir ormanın içinde olduklarını hayal etti çocuklar, çeşitli yerlerden geçip sözde filleri, maymunları, zürafaları gördüler. Hareketli, eğlenceli bir dersti. Denge, konsantrasyon koordinasyon geliştirici, hem de hayal güçleri için de iyi bir ders bu. Fakat orada da bir şey canımı sıktı yine. Öğretmen köpükten baloncuklar üfledi, sözde onlar sivrisinekmiş. Fakat sivrisinekleri öyle bir anlattı ki yemin ederim ben bile korktum. “Bizi ısırırlar, bizi sokarlar” gibi negatif kelimeler kullandı, üstüne bir de “hadi şimdi sivrisinekleri öldürelim” deyince bende hatlar koptu. Sonra hatasını anlayıp “kovalım” diye düzeltti ama çocuklar o kelimeyi duydu bir kere. Böyle bir kurumda bu tip hatalar olmamalı diye düşünüyorum.
Ders bunun dışında hareketli ve eğlenceliydi. Duru biraz büyük kaldı, daha küçük çocuklar için daha uygun, bunu söyleyebilirim.
Ders bittiğinde yukarı çıktık. O sırada Duru’nun çişi geldiğinden biz tuvalete gittik. Serhan ve öğretmenler masada idi. Aktivite hocası direkt “ne oldu, beğenmediler mi” diye garip bir soru sormuş. Herhalde benim surat ifademden anlaşılıyordu. Elişi öğretmeni ilgilendi bizimle daha çok, çok da güzel anlattı. Seviye Duru’ya göre biraz hafif kaldı, çünkü gelen çocuklar genellikle 27-28 aylıktı. Bunu dile getirdim sadece. Bir ara aktivite öğretmeni geldi yanımıza, nedense kendi kendine bozulmuş, yüzüme bile bakmadı. Bu kadar olumsuzluktan sonra tabii ki o kadar para verip bir de böyle garip insanlarla muhattap olacağım bir ortama çocuğumu getiremezdim, Deneme desi ücretini verip çıktık. Çıkarken yine insanlık vazifemi yapıp teşekkür ederiz deme gafletinde bulundum, zira aktivite öğretmeni bacak bacak üzerine atmış yüzüme bile bakmıyor, elindeki bir şeyle ilgileniyor görünüyordu. Elişi öğretmeniyle vedalaştık.
Sinirlerimi zıplattı bu Gymboree benim. Oysa Seher, geçen sene Bulut’u Ataşehir şubesine götürmüş çok da memnun kalmıştı. Hem orada katkılı bisküviler yerine ev yapımı kek veriyorlarmış:) Demek şubeden şubeye fark ediyor.
Koşuyolu Gymboree’yi kesinlikle tavsiye etmiyorum, duyurulur… Yine de isteyen kendi gidip görsün, belki bana denk gelmiştir…
Duru hayatından memnundu. Yine gelelim diyordu arabaya binerken…