Duru’nun 4. yaş doğum günün kutladık. 8 Haziran Cumartesi evde, 10 Haziran Pazartesi asıl gününde ise okulda idik.
Her ikisinden de bir şey anladım dersem yalan olur. Çünkü Duru aşırı derecede peşimdeydi yine. Hep bu moddaydı, suratı asıktı:(
Dolayısıyla gelen kimseyle ilgilenemedim doğru dürüst. Umarım her şey yolunda gitmiştir.
Bu yılki temamız My Little Pony idi, çünkü kızım bir at, daha doğrusu Prenses Celestia:) Bir atta bulunan her türlü donanım ve bilgiye sahip Duru için başka tema düşünemezdim. Bunun için ablamla birlikte tütü ve 2 tişört hazırladık. Tişörtün birine keçeden Rainbow Dash karakteri yaptım. Diğer süslemeler ablamdandı ve harika oldu. Ellerine sağlık diyorum tekrar tekrar…
Duru kalabalıktan tedirgin oldu. Cumartesi tüm gün hazırlık yaptık, hatta cumadan başladı bizim telaşımız. Gelenler için yine çerçeve hazırladım. Klasik, her senekinden. Zaten aile büyüklerimiz fotoğraf istiyordu, bu vesileyle vermiş olduk. Gelenler sağ olsunlar bir sürü hediye getirmişler. Ablam, annem çok yardım etti, hem hazırlık aşamasında hem de başka şeylerde. Herkese tek tek teşekkür ediyorum.
Gündüz uyumadığı için de ayrıca huysuz olan kızım, gecenin sonunda koltukta, elinde halasının hediyesi olan karaokeyle sızıverdi.
Pazartesi sabah Duru’yu okula bırakırken elbisesini de verdim. Ağlamaklı gitti, hiç keyfi yoktu. Pastasını geçen hafta Titiz’e sipariş etmiştim, minik pizzalardan da istedim. Duru’nun arkadaşları için ufak hediyeler aldım. Kızlara Duru’nun tütü tülünden tokalar hazırladım. Keyifliydi gerçekten.
Saat ikibuçuğa doğru okulda olduk. Bizi masada karşıladılar.
Duru Hanım sevgili arkadaşı Buğra’sını hemen yanı başına almış, bir uçta Sura diğer uçta da Zeynep Ada oturuyordu. Buğra’dan başkasını görmüyordu gözü, haliyle bize bol bol gülecek malzeme çıktı:)
Biraz fotoğraf çektik.Tacını da öğretmeni hazırlamış, dikkatinizi çekerim mor:) Bir de tüm arkadaşlarının el izlerinin olduğu büyük bir kart hazırlamışlar birlikte… Saklıyorum…
Sonra pastayı kestik. Pastanın tadı ve görüntüsü gerçekten muhteşemdi, Titiz’in ellerine sağlık.
Pastalar yendikten sonra sıra oyun faslına geldi. Biraz dans edip zıpladılar.
Burda da Deve-Cüce oynuyorlar.
Duru Buğra’yla dans etti hep, Güneş de geldi ama onu istemedi. Yapıştılar adeta, bakınız şunlara ne kadar da mutlular:)
Tuba öğretmen bugün abarttığını, normalde bu kadar olmadığını söyledi. Birkaç oyun oynadılar. Bütün oyunlarda günün birincisiydi Duru:) Gerçekten hile yoktu, çok dikkatli ve becerikli bir çocuk…
Sonra hediyelerimizi verdik çocuklara. Kızlar toka ve yüzüklerine bayıldı. Gerçekten çok güzel oldular. Erkekler de küçük oyuncaklarını çok sevdiler. Duru bu aşamadan sonra error verdi, öksürmeye başladı ve yorulduğunu söyledi. Çaresiz gitme zamanı da gelmişti. Öğretmenleri üstlerini değiştirirken biz de aşağıda bekledik Duru’yu. Baktım ağlayarak hızlı hızlı iniyor merdivenden. Gittiğimizi zannetmiş.
Teşekkür edip ayrıldık oradan. Dediğim gibi hiçbir şey anlamadım doğum gününden…
Eve gitmeden biraz bizim oralardaki parkta mola verdik. Fotoğraf çektim tabii…
Eve gidince biraz dinlendi de kendine geldi. Sonra Serhan’ın arkadaşı Aykut aradı, Çengelköy’de buluştuk. Duru’nun mısır krizi tutunca aldık, bir de balon istedi, Hello Kitty’li:)
Böyle işte, bir doğum günü daha bitti.
Yaradan uzun ve sağlıklı bir ömür versin yavruma, huzurlu ve sevgi dolu…