Duru’nun bir ara kitapla hiç alakası kalmamıştı. Kitap okumayı reddediyor, okumak istediğimizde de sayfaları hızlı hızlı çevirip sıkılarak başka bir şey yapmak istiyordu. Ta ki Tübitak Yayınları’ndan çıkan Dinozor kitabını alana kadar. Bu kitabı çok sevdi Duru. Dinozor Müzesi’ne gittikten sonra bu aşkı on kat arttı. Böyle olunca da yine Tübitak’ın başka bir kitabını daha… Okumaya devam et Yeni alışkanlıklar
Yazar: Pınar Bıyıklıoğlu
Duru nasıl televizyon izler?
Bazen böyle:Biraz sonra böyle: Bir tane ekmekten ısırır: Oturmaktan sıkılır: Baba tepesinde bir akrobasi denemesi yapar:) Bunları da 2010 yılı Temmuz ayında çekmişim, 1 yaşını henüz geçmiş. Annemlerin eski evindeyiz, Duru televizyon seyrediyor. Uzun lafın kısası; bazen yerde, bazen gökte, bazen oyuncak filinin tepesinde, bazen yatarak, “bazen aşağı bakan köpek” pozunda, bazen babasının kafasına tüneyerek… Okumaya devam et Duru nasıl televizyon izler?
Yerde parmak boyası
Geçenlerde Mothercare’e uğradım. Oyuncak grubunda indirim vardı. Öyle dolanırken oradaki görevli geldi. Parmak boyası için kullanılan, yere serilen ve alta boya geçirmeyen bir tür brandayı tavsiye etti. Duru’yla daha önce parmak boyası yapmıştık kağıt üzerinde. Böyle, yerde, daha geniş bir alanda daha rahat edebileceğini düşündüm. Ertesi akşam deneyelim dedim bunu. Yere serdik. Duru’ya da önlüğünü… Okumaya devam et Yerde parmak boyası
Dedenin doğum gününü kutladık
Pazar günü büyük dedenin doğum günüydü. Bütün gün ev arayışlarımızdan sonra akşam yemeğine zar zor yetiştik. Duru çok acıkmış olacak ki masada oturup beni uğraştırmadan pilavla fasulyesini yedi. Yemekten sonra karınlar doyduktan sonra sıra oynamaya geldi:) Halayı, babayı ve doğum günü çocuğu dedeyi piste davet etti Duru. Bütün kurtlarını döktü diyebilirim, buyrunuz: Sonra pasta kesildi,… Okumaya devam et Dedenin doğum gününü kutladık
Bulut’a akşam ziyareti
Ne zamandır istiyordum, Bulut’la Duru uzun süredir karşılaşmamışlardı. En son bizim evde, kâh gülüp oynaşarak kâh birbirlerine bağırıp ağlayarak görüşmüşlerdi. Birkaç kez niyetlenip gidemediğimiz oldu Seherlere. Dün akşam şeytanın bacağını kırdık. Gitmemiz neredeyse saat 10’u buldu, akşam 10 tabii. İçeri girdiğimizde Bulut’la hiç ilgilenmiyor moduna aldım kendimi. İlgi ters tepebiliyor çünkü. Öyle olunca Bulut bizi… Okumaya devam et Bulut’a akşam ziyareti