Duru epeydir ayaklanmıştı. İki elimizden tutup fıldır fıldır geziyordu ortalarda. Pazartesi günü ben evdeyken tek elini tutup yürütmeye çalıştığımda dengesini bulmakta zorlanıyordu. Sırtından tutarak yürüttüğümde de tedirgin olup hemen elime, bacaklarıma yapışıyordu. Bir gün bile çok şey değiştiriyor. Dün akşam babası tek elinden tutup yürütürken baktım güzelce yürüyor, dengesini sağlıyor. Hazır böyleyken “ellerini bıraktığımda adım atacak mı” denemesi yaptım. Bunun adı “taytiki”. Neden tay değil ben de bilmiyorum:) “Taytiki taytiki taytiki, benim de kızım tombiki” diyorum, onun dengede durmasını sağlayıp ellerini bırakıyorum. Neyse, önce azıcık uzağa oturup Duru’yu karşıma aldım. Önce ellerini bırakıp tay durdurdum. Sonra “gel kızım bana” dedim. Baktım 3-4 adım attı. Birkaç kez denedim yine yaptı. Böylece minik kızım ilk bağımsız adımlarını da atmış oldu. Öyle hoşuma gidiyor ki… Kucak açtığımda bana badi badi gelen minicik tosbağamı görmek çok eğlenceli. Bir de yeni adeti şu: Mesela yürüyoruz, bir oyuncağını görüyor, oraya oturuyor, onunla oynamaya başlıyor. Halı, beton fark etmiyor. Popo üstü bırakıveriyor kendini. Duru’dan haberler şimdilik bu kadar. Kocaman bir “maşallah” diyor, yavrumu Yaradana emanet ediyorum:)