2 aydır doktor kontrolümüz yoktu. Aşısı da olmadığından Gülbin Hanım bize 2 ay sonrasına randevu vermişti. Cumartesi günü gittik.
Hiçbir doktor kontrolünde problem çıkarmayan minik kızımız bu sefer çok asabiydi! Gülbin Hanım, Duru’nun kulağını kontrol ederken yaygarayı kopardı. Sonra da bir daha toparlayamadık:)
3. doz zatürree aşısı yapıldı. Tatile gideceğimiz için kızamık aşısını yapmadı, belki döküntü yapabilirmiş 1 hafta sonrasında.
Neyse, zor zaptederek aşısını da yaptırdık. Büyümüş bizimki artık, sakin duramıyor doktorda. 1 yaşta böyle olurmuş.
Gelişimi çok iyi maşallah, boyu %100’de.
Dönüşte Esin-Mert’lere gittik. Hilal ve Gökay’ı gördük, hayatımda gördüğüm en güzel bebeklerden, maşallah, çok ama çok tatlılar. Bizimki yabancıladı onları da, kıskandı mı bilmiyorum, sevdirdik elini tutup falan ama pek tadı yoktu. Aşının etkisiydi belki de.
Pazar, Babalar Günü’ydü. Duru geçen yıl 10 Haziran’da doğduğundan Serhan’ın 2. babalar günüydü. Duru’ya “baba”lı bir tişört almıştım, sabah onu giydirdim.
Akşam üzeri çıkabildik evden ancak. Babalarımızı ziyarete gittik. Önce Muhsin dedeye gittik. Sonra da Hasan dedeye… Dedelere karşı çok farklı davranıyor Duru, gerçi herkese ayrı davranıyor da, o ayrı. Ama dede hastası diyebiliriz. Hele Hasan dedesinde bir şımardı bir şımardı, Boncuk’u görüyor peşinden gidiyor, hayvanı yakaladığı yerde sıkıştırıyor… En sonunda zavallıcık Duru’dan kaçmaya başladı:) Emekleme adeti çıkardı bir de, ya sıralıyor ya emekliyor. Ter içinde kaldı, yedek body’siyle değiştirdim üstünü. Neyse ki saat 11 gibi mahsunlaşmaya başladı, yorulmuştu herhalde:)
Eve giderken yolda uyudu. Gece de 1 kez uyandı.
2 gündür uyandığında yatağında ya ayakta ya da otururken buluyorum. Artık yatıp beklemiyor beni, ayaklandı iyice.
Bakalım daha neler göreceğiz…