Duru’nun musiki zevki

9 aylık bir bebek güzel müzikten anlar mı? Duru anlıyor. Çok iddialı bir tez gibi görünse de ben öyle olduğunu düşünüyorum.

Duru bir zamandır tempolu bir müzik duyduğunda oturduğu yerden ileri geri sallanarak oynuyor. Ben de minicikken, “hadi kızım oyna” dendiğinde hemen olduğum yerde dönermişim. Büyüyünce de bir şey değişmedi, hamile kalana kadar dans hep hayatımda oldu.

Neyse, Duru bebekliğinden beri müziğin içinde büyüdü. Ben çok şarkı söylerim, çoğu uydurma olsa da bir şekilde kulağı alışık müziğe. Bu uydurma şarkılardan biri “Hoppala yarim yaz geldi, dallara kiraz geldi, hoppici yarim hoş geldi, dallara beyaz geldi” (İlk iki satır anonim, sonraki iki bana ait, ne demekse, böyle okuyunca iyice garip geldi??). Bunu söyleyince hemen ayaklarını aşağı yukarı hareket ettirir. Bir de bütün sözleri “tombik tombik tostombik”ten ibaret olan, Duru’nun dönencesinin müziğinin üstüne uydurduğum bir şarkım var. Duru buna bayılıyor. Hatta sadece Duru bayılmıyor galiba, babasının, anneannesinin, yeğenim Emir’in de zaman zaman bu şarkıyı söylediklerini duydum. Şarkı sadece 3 kelimeden ibaret olsa da yarattığı etki büyük:) İlk aylarında da hep söylerdim, o da heyecanla kollarını bacaklarını hareket ettirirdi.

Şimdi böyle anlatınca Duru’nun müzik zevkini köreltmiş olabilir miyim diye düşündüm. Neyse, şarkılarım yine de o kadar kötü değil, en azından makamlı okuyorum. Sesim de fena değildir hani. Çatlak bir anneye sahip olmanın bedellerinden biri uyduruk şarkı dinlemek:)

Bunlar benim uydurduklarımdı. Bir de halk tarafından da bilinen şarkılar var Duru’nun sevdikleri arasında. Bir gün “Bu Kalp Seni Unutur mu”nun müziğini söylemiştim, çok beğenmişti. Söylerken hayran hayran bakardı gözlerimin içine. Katı gıdaya ilk geçiş döneminde bununla yemek yediriyordum. Hala da çok sever. Bir de “Aşkım Baksana Bana”yı söylediğimde çok heyecanlanır. “Kırmızı Balık”ı da sever.

Hamileyken ona Madredeus dinlettim hep. Çok severim. Yumuşacıktır söyleyen kadının sesi, bir benzerini daha duymadım. Fado’nun daha değişik versiyonu. Duru doğunca uzun bir süre televizyon açmadığımdan radyo dinledik hep. Voyage Fm, dünya müziklerinin çaldığı bir kanal. Geçen cumartesiydi sanırım, anneannesinin kucağında oturuyordu. Voyage Fm açıktı, çok güzel bir müzik çalıyordu ama hani bir bebeğin ilgisini çekebilecek nitelikte değil, çok yumuşak ve hakikaten çok güzel. Bizimki bir havaya girdi, mahzunlaştı, böyle hafif hafif sallanmaya başladı. Annemle şaşırdık kaldık. Biraz daha büyük olsaydı kesin kendini müziğin havasına kaptırıp ellerini kollarını sallayarak dans ederdi dedim kendi kendime.

Dün de yine evde olduğum günlerden biriydi. Radyoyu açtım, güzel bir tango çalıyordu. Kucağıma aldım Duru’yu, elinden dans eder gibi tuttum, bir hoşuna gitti… Dans ettik, bir süre. Tabii bir süre dayanabildim, çünkü epey ağırlaştı kuzucuk.

İşte böyle, inşallah genlerden bir şeyler geçmiştir ona da. Onun müzik ya da dansla uğraşmasını çok isterim. Benim de müzik kulağım iyidir babasının da, zaten onda keman, gitar ne ararsanız var. Bende de dans… Kız da benim gibi meraklı olursa dansa, en kötü babası çalar biz oynarız:)

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir