Duru’nun dili iyice çözülmeye başladı. Yeni kelimeleri var, gönlü isterse ne söylesen taklit ediyor.
Naaaayy: Nar
Üt: Süt
Mep: Köfte:)
Ötü: Örtü
Oddoo: Radyo
Zi: Zil
Ayp: Arp
Bunlar o nesneleri görünce söyledikleri.
Anneannesi, Emine’nin getirdiği müzik aletleri kitabından enstrümanları tanıtmış. Arp ve zili görünce isimlerini söylüyor.
Bir de Emine’nin ismini öğrenmiş, “nereye gidiyoruz” diyorum “Emineemine” diyor, bir tane köpek almıştı Emine, “kim aldı” diye soruyorum “Emineemine” diyor, “kim gelecek bize” diyorum “Emineemine” diyor, çok gülüyorum:)
Bu arada alfabenin T ve B harfleri de öğrenilmiş. B’yi görünce Baba diyor:) Ama en sediği harf hâlâ annenin “A”sı:) Babası dün ne kadar uğraşsa da “B”yi Duru’nun en sevdiği harf yapamadı:)
Babası kestane almış, çok sevdi onları. Serhan soyup çiğ çiğ veriyor Duru’ya, o da yiyor. Dikkat ediyoruz tabii, ufak ufak veriyoruz.
Bu arada altını değiştirtmek istemiyor, son derece zor oluyor bu durum. Binbir türlü numarayla zor ikna ediyoruz, bazen ağlasa da bağırsa da dinlemiyorum. Tutturmalar başladı, diretiyor resmen. Son derece sakin olup sabırla yaklaşmalı, yumuşak davranınca vazgeçiyor. Bir de nerde istemediğim şey varsa beni dürtüp gözümün içine bakarak yapıyor onu, benim tepkimi merak ediyor. Cep telefonlarına ellenmemesi gerektiğini biliyor ve telefonu görünce direkt kendisi “no no no” diyor. Çok da bir mevzunun üzerine düşmemek lazım, abartmamak lazım, hemen geçiştirmek, başka şeylere yöneltmek gerekiyor.
Dün dışarı çıkarken ilk defa kendisi seçti ne giyeceğini. Bir tane elbise bir de yeşil pantolonu koydum önüne, “hangisini giymek istiyorsun” dedim, sevinerek pantolonu gösterdi. Giydirdim sonra, çok güzel oldu, kendi nazarımız değecek diye korkuyorum, o da beğendi kendini.
Bugünlerde Caillou ve Gece Bahçesi’ni seviyor. Gece Bahçesi’ndeki “Makapaka”dan korkuyor yalnız, onu görünce kumandayı gösterip “aç aç” diyor, başka bir şey açmamızı istiyor. Burda babasıyla Gece Bahçesi’ni seyrederken keyif yapıyor:)
Anne-baba kavramlarını bir arada kullanıyor. “Anne baba” diyor sık sık. Akşamları “anne” diye sesleniyor ben merdivenlerden çıkarken, beni görünce “baba” diyor. En mutlu olduğu anlar üçümüzün bir arada olduğu zamanlar, kendini güvende ve mutlu hissediyor.
Çişini yaparken çiş diyor hâlâ, biz bir lazımlık alamadık daha, yani aldık da geri verdik. Büyük delikli bir lazımlık aranıyor:)
Dün gece 1 kez uyandı, 4.30’da, bir de sabaha karşı. Maşallah, demek ki 20. aydan sonra uyku da daha bir düzene giriyor. Neydi o gecede 6-7 kez uyanmalar. Her şey geçiyor işte…
Bugünlerde bizim evde bunlar oluyor…