Hafta sonu dolu dolu

Geçtiğimiz hafta sonu tam  zamanlı anneydim, yani 24 saat bire birdik Duru’yla:) Diğer zamanlar çalıştığım için yarı zamanlı sayılıyorum, hafta sonları da Serhan oluyordu yanımda. Ama bu hafta sonu ne iş ne de Serhan vardı.

Hava da iyi olsaydı tadından yenmeyecekti. 2 gün boyunca yavruma azıcık da olsa doydum. Yorulmadım mı, yoruldum tabii. Özellikle beni gördükçe aklına meme gelmesi pilimi yeterince bitirmeye kâfiydi.

Sabahları kalkınca lazımlığa oturtuyorum artık. Kendi de görünce “çişş” diyor zaten. Bu iki gün, öğle yemeklerinden sonra da oturttum, kakasını yaptı bir güzel. Aralarda da denemem oldu ama boş geçtik çişleri, beze yaptı. Neyse en azından lazımlıkla barış içinde yaşıyor, maşallah diyorum. Önce oturmak istemiyor, şakayla oyunla karışık oturtuyorum, oturunca da kalkmak istemiyor orası da ayrı mesele.

Neler yaptık bu iki gün? Bol bol oynadık, miyav miyav, cee yaptık (Duru emekleme pozisyonunda miyav miyav diyerek kaçıyor, ben de yakalıyorum, müthiş heyecanlanıp çığlık atıyor), camdan baktık, paltomuzu giyip balkona çıktık, kekik koparıp yedik, şarkı söyledim ben o da dinledi, karşıdakı evleri anlattım balkondayken, yemek pişirdik, sarılıp uyuduk… Dün çok az uyudu, kereviz yapayım derken uyandı, “anne” diye çağırdı yanına. Ben de aldım getirdim, tezgaha oturttum, önüne de verdim birkaç kaşık tabak, o da yemek yaptı ben de. Sonlara doğru sıkıldı, oyaladım güç bela. Bir ara eline soyulmamış kerevizi alıp “aaa ananas”dedi:) komiğime gitti.

Camdan bakarken de karşıda minibüsler falan var. Mavi minibüs demeyi öğrendi, “mavi müs” diyor, onun yarım yamalak konuşmasına bayılıyorum:)

Arada bol bol sarılıp “annemm” dedi. Çok mutluyduk ikimiz.

Dün gündüz az uyuduğu için akşam altıbuçukta memede uyuyakaldı. Yerine yatırdım. Sonra uyandı, baktım hâlâ uykusu var. Göğsümde uyudu, ben de kıyamadım, kolumda uyuttum onu. Arada gözünü açıyor, bakıyor ki yanındayım hemen uyuyuveriyor. Böylece 1 saat uyumuşuz.

Akşam yemek yerken gündüz yaptığım kerevizden de getirdim. Hatırladı onu, “kevij” dedi. Bir de yemekten sonra “doydun mu” diye sorduğumda “doydum” diye cevap verdi bana:)

Akşam Serhan, anneanneyi de alıp geldi. İkisini de özlemiş. “Anneannemm” diyor, arkadaşı onun ne de olsa. Bir de arkadaş, kardeş kavramlarını telaffuz etmeye başladı. “Adadaş” diyor, karşıdan geçen bir çocuk görünce. Bir oyun grubu falan bulsam iyi olacak. Senin de arkadaşın var diyorum, Bulut var, Esin teyzenin çocukları Hilal’le Gökay var diyorum, kafasını sallıyor “Hııı” diyor.

Gece zor uyudu, akşamki uykunun etkisi herhalde. Memede uyumadı, yatağa koydum, yanına da ben yattım bir o yana bir bu yana döne döne uyudu sonunda, saat 11’i geçiyordu.

Sabah erken uyandı, 8’e geliyordu saat. Bize el sallayarak uğurladı evden. Bu da beni müthiş memnun ediyor, bir dönem çok zor oluyordu ayrılmak, her şey geçici…

2 gün iyi geldi. Çok garip, hem yoruldum hem dinlendim. Bir yerlere yetişme telaşı da yoruyormuş beni. 2 gün Duru’yla evde kalmak iyiydi özetle…

 

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir