O konuşuyor, biz hayretten susuyoruz

Duru’nun dili iyice çözüldü. Hareketleri iyice değişti. “Ben” durumu tavanda. Her şeyi önce o yapacak. Hatta yatağına yatmak istemediğinde “önce ben yatacağım” deyince hemen gidiyor, bağırarak “hayır ben” diyor.

Beni hiç paylaşamıyor. “Benim annem” diyor bağırarak, bir yandan da bana sarılıyor.

Bana cok nazı geçiyor. Beni oynatıyor. Bazen çok sabırlı oluyorum, bazen hiç sabrım olmuyor. Bağırıyorum, sonra üzülüyorum. “Beni affettin mi” diyorum “evet” diyor, daha da acıyor içim.

Büyümek hem güzel hem zor. Benim uyumlu kuzumun yerinde yeller esiyor.

Giyinmek istemiyor. Sen bilirsin, istersen gelme deyince giyiyor. Saçlarını taratmıyor. Banyo yaparken zorlanıyoruz artık. Kafasını yıkatmak istemiyor.

Pepe diye bir çizgi film var, ondan bir küsme hareketi öğrendi, 2 haftadır onu yapıyor. Hoşuma gitmekle beraber alışkanlık yaratıp yerleşmesini de istemiyorum. Bir triplerde anlayacağınız. Dün akşam istediği olmayınca yani meme ememeyince küstü yine bana. Ben de “bana küsme ben seni çok seviyorum” dedim. O da tamam dedi. Ama çok komik ve güzel küsüyor:)

Ciddi küsmelerinde suratındaki ifadeyi de görmelisiniz.

Dün tatil dönüşünün ilk günüydü. Hiç zorluk çekmemiş. Ben daha zor adapte oldum. Yemeğini ve aralarda bir sürü şeyi güzelce midesine indirmiş hanımefendi. Benden de 2 kaşığı zor yiyor. İyi ki anneanne var…

En sevdiği şey suyla ve legolarıyla oynamak. Mutfak tezgahının üzerine bir şey serip oturtuyorum. Musluğu da açıyoruz, keyifli keyifli oynuyor orada…

Geçtiğimiz cumartesi (25 haziran) babasıyla bilgisayarda havai fişek gösterisi seyrediyor. Durup duruken şu cümleyi kurmuş: Havai fişet kıımıjı kıımıjı patliyor. Aynen böyle, inanamadım sonra bana da söyledi. Debdeptlerin kırmızı olduğunu duyunca içim buruldu kızım büyüyor diye. Hasta ruh ben:)

Bir de “senin için”i öğrendi. Tatilden önceki cumartesi babasıyla parka gittiler. Dönüşte baktım merdivenlerden çıkarken bağırıyor “senin içiin senin içiiinn” diye. Elinde iki tane çiçek, bana verdi gülerek, “senin için anne” dedi. Çok büyük mutluluk…

Pazar sabahı da onu oyalamak için Migrosa götürdüm, bir iki de birşey aldık. Dönüşte biraz yürüyor, sonra puf puf diyor durarak. Neymiş yorulmuş efendim. Sonra bir ara tam ters istikamete doğru gitmeye başladı. “Yayamaj çocuk Duyu” dedi sonra da gülerek:) Caillou başlıyor deyip zor ikna ederek eve götürebildim.

Dün akşam Migros’a uğradık. Hem Duru’ya hem anneme süt aldık, anneminki light. Onları çıkarıp masanın üzerine koydum. Ama her samanki sütlerden değil, ilk kez aldık o markayı. Geldi, masanın üzerindeki sütleri göstererek “Bu anneannenin sütü, bu Duru’nun sütü” dedi. Şaşırdık…

Büyüyor…

Biz kabulünde zorlanıyoruz, hepsi bu…

 

 

 

 

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir