Dedim ya, tatil boyunca da böyleydi Duru. Bir acayip bu aralar. Memnuniyetsiz, huzursuz… İç dünyasında neler yaşıyor bilmiyorum. Sabahları yine beni çok zor gönderiyor. Onu televizyonun başında bırakıp gitmek çok ağırıma gidiyor. Başka çarem yok ama. “Bırakma beni, işe giderken çok özlüyorum seni” diyor. Üzülüyorum. Bunu bir türlü atlatamadı, kabullenemedi.
Babayla arası daha iyi bu aralar, çok düşkün. Seviniyorum. bazen de belli olmuyor, itiveriyor zavallıyı. Durup durup bizi sevdiğini söylüyor. Biz de onu sevdiğimizi tekrar ediyoruz.
Dün ona makas aldım, kırmızı. Eve gittiğimde verdim. Fırlatıp attı, beğenmedim dedi. Mavi istiyormuş.
Kıyafet beğendiremiyorum. Deseni yan tarafta olan bir şeyi giymek istemiyor. Takıntıları var. Kazayla ellerim ıslak değersem ona sinirleniyor. Teyzesi bayramda kıyafet almış ona, giymedi, çaresiz değiştireceğiz. Her şey onun istediği zamanda olacak. Kolayını buldum ama, çoğu zaman kurtarıyor durumu. Mesela hadi tuvalete gidelim diyorum, tabii beklenen cevabı veriyor bana “Hayır” diyor. Ben de “tamam sen bilirsin” diyorum. Hemen arkasından “Tamam annecim geliyorum” diyor. İplerin onun elinde olduğunu hissetmek istiyor, ben de elimden geldiğince hissettirmeye çalışıyorum. Dikleşmek çözmüyor olayı, onun suyuna gitmek gerekiyor çaktırmadan. Tabii arada “ben senin annenim” i de hissettirmek lazım, yoksa işler çığırından çıkıveriyor.
Laflar büyük adam lafı zaten. Geçen sabah babasını uyandırmaya çalışıyordu. Uyanmayınca “Aman senin de muhabbetin çekilmiyor” dedi:) Nereden öğrendin bu lafı dedim, “Keloğlan’dan” dedi. Bu lafı kullanması hoş değil ama lafları tam yerinde kullanıyor olması büyük beceri bence:)
Çok da komik. Geçen akşam su içiyor. Birden durdu, “Anne, çok su içmemeliyiz değil mi” dedi. Yok, tam tersine çok içmeliyiz dedim. “Ama o zaman gece yatakta içimiz tuhaf olur, tuvalete koşmak zorunda kalırız“ dedi gülerek:) Kaldım öylece:)
Dün Ebrulara gittik. Güneş Duru’nun hangi takımı tuttuğunu sordu. “Horse” takımı dedi:) Çok sevdiği için atlar bu aralar dinozorlardan daha da ön planda…
Çok karışık çoook. Asabi, komik, bilmiş, zıpır, hareketli, duygusal, sevgi dolu… Bu haller acayip haller değil de ne peki??