Duru’cuk yürümeye davranıp etrafı kolaçan etmeye başlayınca merakı da gün geçtikçe artıyor. Yürüyen, hareket eden her şey onun ilgi alanında. Hayvanlara ilgisi çok fazla. Selin’in kedisi Boncuk’a çıldırıyor. Çiçekleri saymıyorum, onlarla zaten yakın ilişki içinde. Evdeki menekşe ve büyük yeşil yapraklı bitkimizin yaprakları yoluk yoluk. Cici cici demekten dilimizde tüy bitti. Neyse ki şu sıralar daha iyi, en azından dokunuyor ama yapraklarını yolmuyor.
23 Nisan cumaya gelince bize de bayram oldu. Hava da güzel olunca kendimizi dışarı saldık:) Uzun süredir havalar naneydi, dışarı çıksak da kır bayır yapamadık pek. Duru’nun ilk bayramıydı, onu gezdirmeliydik.
Duru nerde kedi görse çığlığı atıyor. Biz de kedi gördüğümüz yerde durup “Bak Duru pisi” diyoruz. Kedi güneşi görmüş güneşlenirken bizimki çığlık çığlığa. Kedininse umru değil:)
Tatilin ikinci günü Duru’yu tabiata çıkarma çalışmalarımız devam etti. Polonezköy taraflarına uzandık. Orada bir sürü hayvan var, tavşan, at, köpek, tavuk… En çok at ilgisini çekti.
Böylece Duru, kitaplardan anlatıp sesini taklit ettiğim atı da yakından görmüş oldu.
Bu resmi de sonradan ekledim. 19 Mayıs tatilindeki, Polonezköy gezisinden. Duru ve tavşanlar… Tavuklardan korktu biraz… Hem memesi gelmişti hem de altı kirliydi, resimden de anlaşılıyordur zaten.
Gezimizin son durağı Hıdiv Kasrı’ydı. Pazar günü de oraya gittik. Laleler çıkmış da zamanı geçiyor bile… Neyse ki çok kötü olmadan yakaladık bu güzelliği. Duru yerde oynayacak ya da ilgisini çeken bir şey gördü mü olduğu yere oturuveriyor. Bunu orada da yaptı. Çiçekleri görünce çimene oturuverdi. Böyle durumlarda arada kalıyorum, içim rahat etmiyor, hijyen açısından. Ama dokunup tanıması da lazım… Mümkün olduğunca dikkat etmeye çalışıyorum, Allaha emanet…
Rengarenk laleleri görünce birkaç poz resim de çektik. Ne güzeller, kadeh gibi, kocaman kocaman laleler…
Duru lalelere bu kadar yakın olunca iki taşın arasında bir yaprağını yolmadan edemedi. Biz de oradan uzaklaştık:)
Mahlukat sınıfına girmese de Duru’nun çocuk sevgisinden de yeri gelmişken bir kez daha bahsedeyim. Nerde çocuk görse illa dokunacak. Hıdiv’de çok şeker bir erkek çocuğu geldi yanımıza. Bizimki görünce illa suratına dokunmak istedi tabii…
Bir de büyük oyuncak sevgisi var. Evde, ona aldığım büyük tavşana sarılıp kafasını koyuyor. Daha önce de doktorda gördüğü büyük kanguruya aynı şeyi yapmıştı. Geçen gün Tchibo‘ya bir kuzucuk gelmiş, yumuşacık şilte. Onu görünce bizimki bastı çığlığı. Sonrasında da baba, Duru ve kuzu sevgi topağı olup bu güzel ve samimi pozu verdiler:)
Bu 3 günlük tatil bizim için çok güzel geçti. Güneş gökte, çimen yerde, at çimenin üzerinde, kedi kayalıkta, Duru yollardaydı…
demekki tchibo kuzucuyu gördünüz. bende görünce hemen aklıma geldin. nasılda sarılmış canım aldınız mı?