Eveeet, hayır’lar başladı, hayırlı uğurlu olsun:)
Son birkaç gündür ne desem “hayır hayır hayır” diyor. Mesela resim yapalım mı, “hayır hayır hayır”; yemek yiyelim mi, hayır hayır hayır” gibi. Cumartesi akşamı televizyonda “Yetenek Sizsiniz” vardı. Oradaki jüri “Ben hayır diyorum” dedikçe bizim cüce gidip televizyona bakıyordu gülerek, onun için en popüler sözcüktü, kim söylemişti merak ediyordu:)
İnatlaşmalar devam ediyor, maksimum sakinlikle bu zamanları atlatmaya çalışıyorum. Bu hafta sonu daha sakindim, kendimi telkin ettim sürekli. Ona da “sakin ol” diyorum, inadı geldiğinde başka bir şeye yönlendiriyorum. Yoksa işler iyice arapsaçına dönüyor.
Bu aralar en çok odasında vakit geçirmeyi seviyor. Minik sandalyesine oturup keyif yapıyor, yatağına çıkıp yumuşak oyuncaklarıyla boğuşuyor, yatıyor, uzanıyor, toka kutusuyla oynuyor.
Dün babaannesinde şov yaptı resmen. Koltuk minderinin üstüne çıkıp söylev verdi. Herkesin dikkatini çekmek için minderin üstüne çıkıp bir şeyler söyledi bağırarak. Biz de alkışladık.
Selin ve Işık birlikte oynarlarken o da onların etrafında koşturup aralarına karıştı. Çok eğlendi. Sonra amcasıyla “Bingo” oynadı. Minicik topları küçücük delikten içeri sokmaya çalıştı. Hiç sesi çıkmadı, oldukça memnundu amcasıyla birlikte oynamaktan. Duru amcaya, amca da Duru’ya hasta kısacası…
Bu hafta sonu Duru’ya lazımlık aldık. Mothercare’de bulduk, büyük delikli, fiyatı da makuldü. Umarım oturur, bizi ve dedesini bez masrafından kurtarır:) Gerçi tek masrafı da bu ya:) Onun için iyi olur tabii, bezle dolaşmak kötü bir duygu olsa gerek.
Çok enteresan bir çocuk. Çok nadir şeyler haricinde onu al bunu al diye hiç tutturması yok. En azından şimdilik. Mesela Migros’ta fil gördü, işaret etti vermemiz için, verdik eline, bir süre sonra “koy” dedi, yerine koydurttu. Top hastası. Orada toplar vardı, indirime girmiş. Babası gösterdi almak için, o da baktı sonra “koy” dedi.
Halden, anlatılandan anlıyor. Hep böyle gider inşallah…