Servisi de hallettik mi??

Duru’yla ilgili şeylerde hiç kesin konuşmak istemiyoru. Tam her şey iyi gidiyor derken birden olaylar tersine dönebiliyor.

Geçen hafta hasta olduğundan sinirleri de epey yıpranmıştı doğal olarak. Aksilik dizboyu… Neyse ki yavaştan normale dönmeye başladı, şimdilik…

Geçen hafta hastalanınca okula da gitmedi. Temizlik var, tamirat var masalını da bir yere kadar yedi tabii. En son cuma günü göndermeye niyetlenince “Ben iyileşmedim, hastayım, okula gidemem değil mi” deyince Duru’nun da “olduğunu” anladım:)

Geçen gün çok istedi, “annem beni okula hiç götürmüyor, o götürsün” deyince akan sular durdu tabii. Tuttum elinden, okulun yolunu tuttuk. Ağlamaklı gitti, Tuba öğretmenini görünce koyverdi kendini… Öğretmeni ne yaptı etti, aldığı gibi kucağına sınıfa çıkardı. Almaya gittiğimde o çocuğun yerinde başkası vardı, çok mutlu, neşeli, enerjik bir Duru koştu kucağıma. El ele tutuşup evin yolunu tuttuk. Duru’ya çorba yapmıştım. Bağırsaklar bozuk olduğundan patates ve evdeki siyah havuçtan yaptım çorbayı. Tadı güzeldi fakat rengi, alıştığı çorbalardan farklıydı. Görünce pek sevmedi tabii. “Anne, ben değişik yemekleri sevmiyorum, mesela bu çorba gibi” dedi üstüne de… Saygıyla eğildim:)

Neyse, bu aralar durumlar böyle işte, parçalı bulutlu, bazen gök gürültülü ve sağanak yağışlı…

Bugün ilk kez okula servisle gitti. Gierken annem de binmiş, öğretmenine bir şey bırakacağım demiş. Biraz ağlamaklı olmuş tabii bizimki. Ama dönüşte pür neşe, çok memnun dönmüş okuldan. Servisteki görevli kadın “çok iyiydi, arkadaşlarıyla konuşa konuşa geldi” demiş:)

Çok memnun oldum, sevindim. Çok da sevinmemek lazım tabii, ne de olsa Duru bu, ne yapacağı belli mi olur??

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir