Sevdim bu durumu, beyazlık da çok güzeldi.
Karın ilk günü evde “mahsur kaldık” ailece. Eniştem Emir’i bize getirdi zar zor ve o da bir daha çıkamadı.
Böyle olunca Duru’ya gün doğdu. Anne, baba, İso, Emir, anneanne, herkes evde olunca ondan iyisi yoktu.
Güzel ve keyifli bir gündü. Dışarı çıkmak için karın biraz azalmasını bekledik ama nafile! Biz de akşam üzeri çıktık, havanın en soğuk olduğu saatte. Deli aklı işte…
Giyindik kuşandık. Ben, Duru, Serhan, İso ve Emir soluğu sitenin parkında aldık.
Görüntü benim bile aklımı başımdan aldı. Her yer pamuk gibi, bembeyaz. Duru’nun da aklı başından gitti, bir ara baktım denizdeymiş gibi karın içine yüzükoyun uzanmış, kol ve bacaklarını hareket ettirip kulaç atıyor:)
Hepimiz kartopu oynadık. İki yavru karlara bırakıverdiler kendilerini.
Ben de Duru’yla Emir’e özendim bir ara, kendimi karların içine bırakıverdim. Tarifi imkansız bir duygu, yumuşacık, orada öylece kalmak istedim…
Ne var ki annelik duygularım devreye girdi. Hava epeyce soğuktu. Eve gitme vakti gelmişti.
Duru’nun üstü sırılsıklam olmuştu, kendisi söyledi zaten “eve gidelim üşüdüm” dedi.
Bol fotoğraf ve kamera kaydıyla evin yolunu tuttuk cümleten…